Logo

Okul Nedir? Okulun Tarihçesi

22.03.2021 19:42 4297 gözden geçirmek

Okul nedir? Okul fikri ve ihtiyacı nasıl doğmuştur. Tarh boyunca okulların sistemleri isimleri ve gelişimleri nasıl olmuştur.

 

Okul çeşitli bilgilerin okutulup öğretildiği yerdir. Okuma-yazma’dan başlayarak bilime, sanatakadar eğitimin öğrenimin her aşaması okullarda gerçekleşir. Okul kelimesinin anlamı sonradan daha da genişlemiş daha başka alanlara da yayılmıştır. Bir felsefe okulu felsefede bir görüş, düşünüş tarzını, edebiyat okulu da edebiyatta belli kurallara bağlanarak eser meydana getirme dönemini işler.

 

Okul Fikri ve Gelişmesi

 

İnsanlara bilgi verme, onları küçükten alarak toplu bir halde aynı kurallara bağlı kalacak şekilde yetiştirme fikri çok eski çağlardan beri belirmiştir. İlkçağ’ın en eski devirlerinde bile okullar vardı. O zamanlar resmi öğretim yapan okullar tapınaklara bağlıydı. Bunlar önce din bilgileri verirler. Tapınaklarda çalışacak olan din adamlarını yetiştirirlerdi. Eski Yunan’ın Delfoi Tapınağı’nda Sparta, Girit tapınaklarında özel öğretim yapan okullar vardı. Sonraları, şehirlerde de okullar açılmaya başlandı.

 

Yunanistan’ın ünlü şairi Sopho, Lesbos (Midilli) Adası’nda yalnız kızlar için bir okul açtı. Burada onlara şiirle aşk usulleri öğretirdi. M.Ö. 5. yüzyılda Atina okullarının programlarında şiir, müzik ve jimnastik vardı. Zengin gençler öğrenimlerini ya bir dil bilgininin ya da bir filozofun yanında tamamlıyorlardı.

 

Roma’da ise okulun çok daha özlü, özel bir anlamı vardı. Her ev bir okuldu. Her evde çocuk bilgili bir kölenin eğitimiyle yetiştirilirdi. M.Ö. III. yüzyılda ilk defa olarak dilbilgisi okulları açıldı. Daha sonra felsefe okulları kuruldu. Yalnız Çiçero devrine gelinceye kadar Latinceyi doğru dürüst öğreten okul yoktu. Halka açık tutulan okullar ancak M.S. 69-70 yıllarında Vespasianus devrinde açıldı. Daha sonra şehir okulları, imparatorluk okulları diye üst dereceli okullar kuruldu.

 

Ortaçağ’da, okulların yeniden kiliseye, manastıra bağlandığını görüyoruz. Daha sonra kilise okullarının yanında okuma-yazma öğreten okullar kuruldu. Sonradan bu okullarda dünya ile ilgili bilimler de öğretilmeye başlandı. Genel olarak okullar dogmatik idi. Yani öğretmenin dediği dedikti, tartışılmazdı. En yüksek derecede okul olan üniversiteler kurulduğu zaman bile bu böyle olageldi. Buna da skolastik bilgi denildi.

 

Doğu dünyasın da okullar din müesseselerine bağlı olarak gelişmiştir. Buralarda da öğretimin ilk amacı dini bilgileri vermekti. XI. yüzyılın başlarından beri kurulan medreseler İslam dünyasının okul sistemini teşkil eder. Medreselerde bütün bilimler okutulur. Hekimler, müderrisler, mühendisler hep buralarda yetişirdi. XI. yüzyıldan önce medrese yerine cami, camia, külliye denirdi.

 

Ülkemizde Okulların Tarihçesi

 

Bizde de okullar ilk zamanlarda camilerin, mescitlerin yanı sıra kurulmuş sonra medreselere kadar gelişmiştir. Bu arada sıbyan mektepleri doğrudan doğruya Kuran öğretimi yapan okullardı. Bu okullara 4 ila 7 yaşındaki çocuklar alınırdı. Hemen hemen her mahallede bulunduğu için mahalle mektebi, çoğu da taştan yapıldığı için taş mektep diye anılırdı. Bu okullar genel olarak üstü kubbeli bir oda ile bitiştiğinde hoca ile kalfa’nın oturmasına mahsus bir başka odadan ibaret olurdu. Öğrenciler rahlelerinin başına diz çökerek yere minder üstüne otururlardı. Hoca bir sedirde oturur yanında falaka, falaka sopaları, birkaç metre uzunluğunda ince uzun bir sopa bulunurdu. Bu sopa başarı gösteremeyen ve ya yaramazlık eden çocuklara vurmak içindi. Günümüzde bu şekilde bir falaka uygulaması bulunmamaktadır.

 

Sıbyan mektepleri eğitiminde zamanla değişiklikler yapıldı. Bu arada 1838 yılında sıbyan mektepleri, küçük ve büyük olmak üzere ikiye ayrıldı. Küçüklerde yalnız Kuran okuma öğretildiği halde büyüklerde daha başka derslere de yer verildi. Sıbyan mekteplerinde yazı ve dil öğretilmesine 1846’dan sonra başlandı.

 

Kız ve erkek çocukların karışık devam ettiği sıbyan okulları olduğu gibi kızlara ayrı, oğlanlara ayrı ders veren okullar da bulunurdu. Sıbyan mektebine başlarken özel bir tören yapılırdı.

 

Sıbyan mekteplerinden sonra, orta, yüksek öğretim veren medreseler, ayrıca askeri, mülki sınıfları yetiştiren saray okulları vardı. Saray okullarının en yüksek kademesi Enderun‘du.

 

Tanzimat’tan sonra başlayan yenileşme akımı öğretimde de değişiklik yapılmasına yol açtı. İlk olarak 1871’de iptidai (ilkokul) denilen sıbyan okullarından ayrı bir okul sisteminin temelleri atılmaya başlandı. 1872’de Nuruosmaniye Camisi’ndeki İptidai Mektebi örnek okul haline getirildi. 1880’de İstanbul’daki iptidai mektepleri 22’yi bulmuştu. Ayrıca sıbyan mektepleri de gene faaliyetlerine devam ediyordu.

 

1924’te Tevhid-i Tedrisat (öğretimin birleştirilmesi) kanununa uyularak mahalle mektepleri de Maarif Vekaleti’ne bağlandı. Cumhuriyet devrinde de 22 Mart 1926’da mahalle mektepleri tamamen kaldırıldı ve yerlerine ilkokullar açıldı.

 

Bilkokullarımızda öğrenciler en modern yeni eğitim ve öğretim usulleriyle yetiştirilmektedir. Eğitim ve öğretim toplumla yakından ilgilidir. Öğrenciler temsiller, toplu oyunlar, geziler, deneyler, inceleme gezileri vs. yardımiyle toplum içinde kendilerine faydalı olacak bilgileri kazanırlar.

 

Advertisement

 

Liseler ise ülkemizde orta öğrenimin ikinci derecesini teşkil eden lise öğrenimi bugün okulun özelliğine göre 3 ya da 4 yıl sürelidir. Yeni gelen sistem ile 4+4+4 sistemine 2012-2013 eğitim döneminde girildiğinden sistem köklü olarak değişmektedir.

 

«Lise» kelimesi Yunanca’dan güneşin adı olan Phoebus’ün lakabı Lykeios’tan gelir. Atina’da bir sokağın adıydı. Ünlü filozof Aristoteles M.Ö. 335 yılında bu sokaktaki bir evde öğrencilerine fizik, metafizik, ahlak, politika öğrettiği bir okul açmıştı. Onun ölümünden sonra öğretim ihtisas araştırmaları şekline girdi. Fransa’da XIX. yüzyılın başlarında bizde ise 1923’te lise teşkilatı kuruldu. Lise öğretiminden önce aynı derecedeki okullara idadi ya da sultani denirdi.

Haber akışı